23 Ağustos 2010 Pazartesi

40 yıl sonra.Antuan gitme !

- Antuan ? Antuan ? 
Bana biraz huzur verir misin ?
Bu aralar çok boşladın işini !
Her an kovabilirm seni !
- Antuan ? Gel buraya !
Bana biraz sessizlik verir misin ?
Bu aralar çok gürültü çıktı.
Her an öldürebilirim kendimi.
- Antuan ? Antuan ?
Bana biraz mutluluk getirir misin ?
Yüzüm buruştu üzülmekten yıllarca.
Yaşlandım artık , bir sen kaldın yanımda.
- Antuan ? Ah , seni deli !
Biraz tango yapalım mı yine eskisi gibi ?
Roxanne ! Sen de giyme artık şu giysilerini.
Ben yaşlandım artık , sen hala aynısın.Hayat kadını.
- Antuan ? Ne yapıyorsun orada sen ?
Yalnız kaldım , gel buraya !
Bak , ayaklarım titriyor yine.
İlaçlarımı getir , neredesin ? Öldürüceğim seni !
- Antuan ! Antuan orada mısın ?
Ses versene be adam !
Kulaklarıma soktun şu şarkıyı.
Kendin gittin , beni bırakıp içeri.
...
-Anntuan ? Ne oldu sana , cevap ver !
Nefes almıyorsun , nefes al Antuan !
Kalbin durmuş , sen de terketme beni Antuan !
Bir sen kalmıştın , gitme.Ölme Antuan !

2 yorum:

  1. garson..!
    bir dilim güneş getir.
    bir de ömür isteriz..
    ama yıllanmış olsun..

    önceden bişeyler yazmak için yazardın, şimdi ise içinde birikenleri yazamadıklarını .. salıp yüreğine çekiyorsun kovayla.. o ipi daima tut elinde ira bırakma kurda kuşa .. yoksa çıkamaz gün ışığına syleyeceklerin..şiire ayrı bir tat getireceğinden eminim.. sözcük avcısı..

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim canımın içi.
    Okullar başlayınca geleceğim okula.
    Seni ve Vijdan Hoca'yı görmek için.
    Çok özledim seni.

    YanıtlaSil