2 Temmuz 2010 Cuma

Bir el ve dağ busesi.



Seni artık her yerde görmeye başladım.
Demin gözlerimi kapatıp açtım ve biraz kaymış sağa sola , biraz rengi gitmiş seni gördüm.Resmini.
Seni artık her yerde görüyorum ben.
Paranoyak mı oldum , şizofrenik mi , adına ne dersen artık.
Saçlarını görüyorum , gözlerini.
Bütün dünyaya inat , kapıp getirdiğin o buseyi.
Yani şimdi ben , orda durup bakan sana ben , tamamen düşüyorum mavi gemimden.
Bana aldığın o kırmızı elbise şimdi kirlenmiş , dolapta saklıyorum onu.
Atmak için çöpe.
Ama bir gün eğer kendim sıkarsam bütün düşlerimi , geçirirsem süzgeçten hayallerimi , o zaman belki tekrar
birleşir ellerimiz.
Artık o nacizhane sokaklar bakar bize.
Sen bir sokakta oynarken aşkı , ben de başka bir sokakta anıları tazeleyeceğim başka bir gülüşle.
Şimdi bir deniz kurdum kendime , atlamak için moralimi düzeltiyorum.
Mavi gemim battı , kırmızı elbisem çöpte.
Artık yeni hediyeler almalıyım kendime.
Eski ben , yani hayalperest olan küçük kız gitti , bitti her şey.
Ben geldim bu tahtın başına , artık ben yöneteceğim bu kemik parçasına sarılı eti.
Ben hükmediceğim bu boşlukta kalmış beyne.
Methüsenaya bulanmış gözlerimin rengi değişti , artık mavi.
Artık her şeyim mavi , kalbim dışında , o hala kırmızı.
Bir kaç parlak , gri fikirlerim var.
Onun dışında ben sevmeyi aşıyorum şimdi.
Şimdi işte ben , istediğin gibi biriyim.
Saf ellerim , ve yumuşak gözlerim şimdi denizde bir yerde batıyor.
Çünkü ben yüzemiyorum.
Kurtarmaya gelme beni , ben derinlerdeyim.
Başımdan kan akıyor , çünkü hayallerime çarpıp vurdum kafamı.
Buna üzülme sakın , mavi deniz kırmızıya dönüşmeyecek bu gün.
Arınacağım bütün kirlilikten.
Yakamda saklanmış tüm kötülüklerden.Ve senden.
Bırakıp gidiyorum her şeyi.
Dönüyorum kendime , sensiz bir benliğime.