24 Ağustos 2010 Salı

Morfine bulanmış gözlerim ve travmatik olaylar.


Ç:ok kötüyüm.
Ç:ok kötü olduğumda gelebileceğim tek kişi sensin.
Kendimi bir tek senden koruyamıyorum.
Fakat herkesten tek korunabileceğim kişi sensin.

Ç:ok kötüyüm.
Başım ağrıyor ama kafamı uçursalar daha iyi.
"Panalgine."
;300 mg Parasetamol
;150 mg İzopropil fenazon
;30 mg Kafein.
Beynimi içseler daha iyi.
Yok , dayanamayacağım buna.
Güzel Haliç'imin karşısında kurulmuş bu evin 5.kattan atlasam daha iyi.

Aslında sende değil de , bende vardı bir sorun.
Benim değil de , senin muhteşemdi kokun.
Bir keresinde boğazından tutmuştum seni.
Sıkıştırmıştım soluk boruğunu.
O an öldürmek için zevkle boyanmıştı gözlerim.
Sevgilim , sanırım benden uzak dursan daha iyi.

Ç:ok iyi değilim aslında.
Kollarım kopuyor yerinden ama beynimi alsalar daha iyi.
Annem bir çok defa bana psikopatsın dedi.
Aslında haklı olabilme ihtimali beni endişelendirmeye başladı.

İlaçlar fayda etmiyor artık.
Daha güçlü şeyler lazım bana.
Mesela bıçak gibi.

Touch pad'im bile titriyor şaşkınlıktan.
Yazık olmuş.
-Neye yazık olmuş  ?
-Kime yazık olmuş ?
Sevgilim , beni tanımana çok yazık olmuş.
Üzüldüm üzülmene.
D'accorde.
Bence ben katil , sen polis olsan daha iyi.

Ç:ok daha iyi olabilirdim.
Sen karşıma çıkıp kurutmasaydın boğazımı.
Ya da aratmasaydın gözlerini.
İçseydin piponu kapatıp ağzını.
Mesela hiç gitmeseydin daha iyi.

"Morfin" , ya da "Buna yap bu gece".
Aklından geçirdiğin her hangi bir cümle.
Belki de "Alışveriş gidişine bile".
Uyurken sayıkladığın her hangi bir hece.
Hepsini kaydettim beyin hazneme.
Sevgilim , birlikte ölseydik sanki daha iyi.

Saçlarımdan sıkıldım , kestirsem mi diye düşünüyorum.
Ama kestirmesem sanki daha iyi.
Zaten hiç sevmem kuaförleri.
Hep uçları birazcık aldır derdim.
Eli kadar keserlerdi saçımı.
Düz olsun derdim.
Kıvırcık yaparlardı tellerini.
Bu yüzden hiç kestirmeyeceğim artık saçımı.
Kuaförler bencil.
Ve kafasızlar.
O kadar kafasızlar ki , kafalarına göre takılırlar.
O yüzden kestirmesem daha iyi.

Ç:ok kötüyüm ben.
Üstelik çok da çirkin.
Ellerimi hiç sevmem.
Eti bile yenilmiş parmaklarım güzel bir görüntü vermiyor.
Tırnaklarım hep uzun olsun istemiştim.
Sırf ojeyi düzgün sürebiliyim.
O yüzden artık yemesem diyorum , daha iyi.

Sevgilim sen neden hep ağlardın ?
Annem neden çok severdi seni ?
İçime bir bomba yerleştirdim.
Sanırım butona basmasan daha iyi.

Ç:ok kötüyüm ben.
Ç:ok kötü olduğumda gelebileceğim tek kişi sensin.
Ç:ok konuşmak istememiştim aslında.
Sanırım artık sussam daha iyi.


Şule'Anım.a teşekkürlerimi sunuyorum.
Bana verdiği hisler ve ilham için.

23 Ağustos 2010 Pazartesi

40 yıl sonra.Antuan gitme !

- Antuan ? Antuan ? 
Bana biraz huzur verir misin ?
Bu aralar çok boşladın işini !
Her an kovabilirm seni !
- Antuan ? Gel buraya !
Bana biraz sessizlik verir misin ?
Bu aralar çok gürültü çıktı.
Her an öldürebilirim kendimi.
- Antuan ? Antuan ?
Bana biraz mutluluk getirir misin ?
Yüzüm buruştu üzülmekten yıllarca.
Yaşlandım artık , bir sen kaldın yanımda.
- Antuan ? Ah , seni deli !
Biraz tango yapalım mı yine eskisi gibi ?
Roxanne ! Sen de giyme artık şu giysilerini.
Ben yaşlandım artık , sen hala aynısın.Hayat kadını.
- Antuan ? Ne yapıyorsun orada sen ?
Yalnız kaldım , gel buraya !
Bak , ayaklarım titriyor yine.
İlaçlarımı getir , neredesin ? Öldürüceğim seni !
- Antuan ! Antuan orada mısın ?
Ses versene be adam !
Kulaklarıma soktun şu şarkıyı.
Kendin gittin , beni bırakıp içeri.
...
-Anntuan ? Ne oldu sana , cevap ver !
Nefes almıyorsun , nefes al Antuan !
Kalbin durmuş , sen de terketme beni Antuan !
Bir sen kalmıştın , gitme.Ölme Antuan !