14 Haziran 2010 Pazartesi

İntihar notu.

Hayat önümüze üç farklı şık atar , biz de başında çözer dururuz.
Kurarız , yıkarız , seçeriz , seçiliriz , karar veririz.
Bu , görmek istediğin dünya.
Bu , gördüğün dünya.
Bu , gerçek dünya.
Doğru olan hangisinin doğru olduğu mudur yoksa bizim karar verdiğimiz doğru mu ?
Hayat böyledir işte , seçeneklere ve kararlara sığdırılmış , bir test sorusu bile değil , çünkü doğrular farklıdır.
Herkese göre farklıdır.


Belki de son nefesimi veriyorum şu an , son defa seni mutlu ederek.
Belki de son nefesimi senin yanında vermek istiyorum , bir nedeni olmadan sen.
Herkesden farklı ya da farksız , uzakta ya da yakında.
Ne farkeder ki ? Bu sadece benim seçeneğim.
Birileri ya da biri için bu ne kadar önemli olabilir ki ? 


Her şey seçeneklerdedir.
Peki ya seçtiklermiz ? 
Binlerce hikaye anlatabilirim , ama buna ne gerek var ki benim hikayem tam denk gelmişse bu konu üzerine.
Hikayelerimizi kendimiz yaratmaz mıyız ki ? 
Peki ya yarattıklarımızın dışında gelişiyorsa bir kaç türlü olay o zaman hikaye yaratmanın ne gereği var , madem 
ki farklılaşmayla değişkenliğe bürünücek.

Belki de son nefesimi alıyorum şu anda , son defa sana umut vererek.
Mektubumu okudun mu , içinde yazanlardan benim bile haberim yok.
Hiç bir fikrim yok hiç bir fikir hakkında.
Hiç bir endişem yok.
Hiç bir umudum yok.
Belki de o yüzden son nefesimi veriyorum şu anda , bunu yazarak.


En ihtişamlı gösterimi yapacağım sana bu gece , yine kırmızı elbisemi giyiyerek.
Aslında öyle bir elbise yok , öyle bir gece yok , öyle biri yok.
Hepsi hayali , hepsi benim ürettiklerim , hepsi bana ait.
Bu gece itiraf gecesi olsun , ben sana kusayım bütün duygularımı.
Sen seçersin belki aradan hala kullanışlı olabileceklerini.Ne dersin ?
Nacizane bir fikir üretirsin kendi kafanda , paranoyaların sarar bedeninin her bir yanını.
Pişmanlığının ipleri dolanır boğazına , belki de sen de benimle son nefesini verirsin bu gece.
Kuvvetli kolların yetmez belki de seni kurtarmaya , belki boğulursun acıların içinde.
Belki de kırmızıyı sen giyersin bu gece , bir kere de aşk için bir şeyler yapabilmek adına.


Aşka inanır mısınız ? 
Ben inanmamaya karar vereceğim bu geceden sonra.
Bu geceden sonra inandıklarım , inanmadıklarıma dönüşecek.
Ben birine dönüşüceğim , öyle birine ki benim bile bilmediğim birine.
Korkmamaya karar vereceğim bu gece , endişelememeye.
Bu gece öyle bir gece olacak ki ; dönüşümlü , değişkenli , farklılaştığı bir zamanlı , zamansız.
Bu gece öyle bir gece olacak ki ; bir daha gece olmayacak.
Bu gece öyle bir gece olacak ki ; bir daha sabah olmayacak.
Zaman olmayacak.
Ama sadece benim için.


Sana bir hikaye anlatacağımı söylesem , hangisini seçersin ?
Hayatımı mı , ölümümü mü , yoksa ölüm sebebimi mi ?
Her hikayenin farklı bir gizemi var.
Düşünerek karar ver , seçenekler güçlü , ama senin seçtiğin en güçlüsü olmalı.
En güçlüsünü sen seçeceksin ki , seçtiğin güçlü olsun.
Sen duyduktan sonra hikayeyi , güçsüz olacaksın.
Oracıkta düşücek kalbin ellerine , bana teslim etmek için yalvaracaksın.
Bağıracaksın , gökyüzüne bakacaksın ama hiç bir şey göremeyeceksin.
Çünkü gece olacak , benim beklediğim gece.


Sana bir hikaye anlatayım mı ?
Bir zamanlar , bilinmeyen bir zaman diliminde , bir kız vardı.
Göz bebekleri korkularından küçük , gözleri kalbinden büyük.
Elleri umutlarından küçük , gülüşü mutluluğundan büyük.
Bir çok kez sevdi , hiç sevilmedi.
Bir çok kez aşık oldu , hiç mutlu olmadı.
Bir çok kez güvendi , hiç huzuru bulmadı.
İşte bu kız , geçmişi bir kenara bırakarak bir gün bir adamla tanıştı.
Onu sevdi , ama sevilmedi.
Ona aşık oldu , ama mutlu olamadı.
Ona güvendi , ama huzuru bulamadı.
Terkedildi duvarlara , beyaz tavanına.
Terkedildi düşüncelere , acılara.
Kendi başına kaldı bu kız , düşündü , bir gün müthiş bir fikir aklına geldi.
Bu adamı bulup ona bir hediye verecekti.
Ne peki bilmek ister misin ?
Onun yanında son nefesini vererek , onu son kez mutlu edecekti.
Aynı gece , bu adamdan bir hediye alacaktı.
Ne peki tahmin eder misin ?
Onun yalvarışlarını cebine koyarak , onun son nefesini alacaktı.


Sana bir hikaye anlattım , şimdi zaman doldu.
Gece geldi , kaldırımlar ıslak , biraz rüzgar olsa da hava durumu bozamayacak o planı.
Peki neden biliyor musun ?
Çünkü bu zaten olmuş olacak , onlar bunu okurken.
Peki onlar kim biliyor musun ? 
Onlar , sizsiniz.
Onlar , biziz.


Tesadüflere inanır mısınız ? 
Yoksa küçük zaman hataları mı dersiniz ona ? 
Bazıları kader der.
Ben plan derim , ben seçenekler derim.
Çünkü her şey bizim seçtiklerimize bağlıdır.
Size hikayemi anlattım.
Olayların dışında gelişenler değiştirdi hikayemi , ben de başka bir plan yaptım.
Onun adı intihar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder